Eğitim hayatımızın çoğu çoktan seçmeli şıkların bize hiç de şık gelmeyen gerginliği içinde geçmiştir. Test sisteminde bilindiği gibi sorular sorulur ve ardından cevap, içinden seçim yapacağımız dörtlü ya da beşli seçenekler halinde önümüze gelir. Bu seçeneklerden biri (genellikle) doğrudur. Ancak bazen bir seçenek daha karşımıza çıkar; ki bu da “hiçbiri” seçeneğidir. Bu seçenek bazen bir kaçış, bazen doğru olan, bazen de büyük bir vesvese kaynağıdır.
Bu “hiçbiri” şıkkının felsefesini yapmak bir eğitimci olarak hiç aklıma gelmemişti şimdiye kadar. Ama arkadaşlarla bir esprileşme sırasında (zaten düşünce ve keşif sürecinde esprinin rolü gerçekten çok büyük) bir sorunun sonsuz olarak seçeneklendirilebileceğini ve son seçeneğin de büyük bir kapsayıcılık ama bir o kadar da yokluk içinde “hiçbiri” olarak isimlendirilebileceğini düşündük. Her zaman bir “hiçbiri” seçeneği olabilir miydi sorularda ya da olmalı mı?
Peki bu “hiçbiri” seçeneği, acaba Schrödinger’in kedisi gibi kuantum düşüncesine dair bir gizemi içinde barındırıyor mu? Bu kadar belirlenimcilik, lineer ve hatta “dijital” olarak bile nitelendirebileceğimiz bir sistem içinde “hiçbiri”nin bizi götürdüğü ufuk, büyüleyici olabilir.
Hiçbiri: Peki ne? Hiçbiri: Geriye kaç seçenek daha kalıyor? Hiçbiri: Geriye kesin bir tane seçenek kaldığını biliyor muyuz? Emin miyiz?
Daha iyi anlayabilmek için mesela bir soru uyduralım:
Türkiye’nin başkenti neresidir?
a) Trabzon
b) Erzurum
c) Paris
d) İstanbul
e) Hiçbiri
Bu soruda “e) Hiçbiri” seçeneğini işaretleyen kişilerin zihninde neler olabileceğini anlamaya çalışalım. Bunlardan biri ilk dört seçeneğin doğru olmadığını bilip doğru cevabı da hâlâ bilmeyebilir. Birisinin kafasında “Ankara” gibi kesin bir cevap olabilir. Bir diğeri Türkiye’deki hatta dünyadaki şehirlerden sonsuz çoklukta tahminlerde bulunabilir ya da bunlardan birinin doğru cevap olduğunu düşünebilir. Bir diğeri bu seçeneği kararsızlıktan dolayı seçebilir vb…
Bu sonsuz cevap ufku hiçliğin büyüsünü işaret eder gibi. Sayı ve kategorizasyona gelmeyen büyük bir muhayyilenin kapıları bu “hiçbiri” seçeneğinden açılabilir.
Mesela sanat ya da tasarım, mevcut akım ve yönelimlerin, eserlerin üzerine var olanları çoğunlukla değilleyerek orijinal olana ulaşır. Sanki her yeni eser, “hiçbiri” seçeneğini terennüm eder. Ancak bazen özgün yaratım, değillemelerle değil otantik olanın keşfi ile de ortaya çıkar. Kendinden öncekileri değillemeye gerek kalmadan “yeni” olan kendini gösterir, belirir. Yeni bir malzeme, yeni birleşimler, yeni deneyimler taklide gerek kalmadan yeni keşiflere kapı açar. Sonsuz seçeneklerin sonundaki “hiçbiri” seçeneği çiçek gibi açılır, ağaç gibi ter ü taze meyveler verir.
Belki de çok emin olunan durumlarda bile hiçbiri seçeneğini yabana atmamalı. Önceki seçeneklerden birinden emin olunsa da bu seçeneğe bir göz atıp bir iki dakika düşünmeli. Belki oralarda bir yerlerde yeni seçeneklerin hayali belirmektedir. Test sisteminin kapalı yapısına cereyan yaptıracak esintinin kaynağı burasıdır.
Sınavınız başladı. Başarılar.
Hümanur Bağlı