“Söyledim ve ruhumu kurtardım.” [1] Bir duyguyu anlatırken çoğu zaman duygunun kendisiyle yetinmeyiz. Hangi duygunun içindeysek onu tasvir ederken bedensel ve sözel tecrübelerimizi aktarır hâlde buluruz kendimizi: […]
Bazı şeyler eski zamanlarda daha mı güzeldi ya da kadim zamanlar güzel olduğu için mi bazı şeyler vardı? Galiba birçok şey insanın sevmesiyle vardı, mesela at. […]
Bir yanım Balkan muhaciri olduğundan mı bilmiyorum; aynı mekânda, evde, şehirde uzun süre kalmak bana belli bir süre sonra rahatsızlık veriyor. “Haydi kalk,” diyor iç sesim, […]
O sıralar program yaptığım televizyonun müdürü bana koridorda rastlamış ve şöyle demişti: “Bu sene ramazanı çok farklı geçireceğiz.” Öyleydi gerçekten, uzun uğraşlardan sonra izin alınmış, iftar […]
“Sezai Karakoç öldü.” Bu söz kaç gündür zihnimde durmadan çınlayan, beynimi dolduran bir uğultuya dönüştü. Kasım’ın 16’sında, her günkü gibi akşam üzeri işten eve döndüğümde aldım […]
Günler 2021 Kasım’ının 17’sini işaret ettiğinde seksen sekizlik bir çınar tohuma dönüşüp toprağa düştü. Sonbahar henüz mevziisini terk etmemiş, yapraklar bıkmadan usanmadan dökülme oyununa devam ediyordu. […]
Edebiyat tarihinin mecrasını değiştiren büyük yazarların hangi deneyimlerin etkisiyle bizim başımızı döndüren zirvelere tırmandıklarını merak ederiz ve de merakımızı tatmin etmek için biyografilerini didiklemekten medet umarız. […]
On yedinci yüzyılda Nevizâde Ataî kelimelerin, ölüleri bile diriltebilen âb-ı hayat olduğundan bahseder. [1] Buradan kelimelere, yitirdiğimiz kişilerle aramızda köprüler kurabilecek ölçüde güç atfettiğini anlıyoruz. Sadece Nevizâde Ataî’nin […]
“İnsanlar tüm dünyada hep hareket hâlinde olmuşlardır. Afrikalıların Avrupa’ya gitmeleri göreceli olarak yenidir. Bundan daha eski olan ise Avrupalıların sürekli tüm dünyada dolaşıyor oluşlarıdır.” Abdulrazak Gurnah […]